Ben gidene kırgın, arkasını dönene kızgın değilim ki.
Onlarsız olmazmış yapamazmışım gibi gelebilir. Çünkü bunu ben bu şekilde yansıtıyorum.
Kimse birinin arkasından neden bu kadar çok ağladığımı anlamıyor.
Anlayamazsınız zaten.
Benim yaramın sebebini, acımın ne kadar zaman önce benliğime yerleştiğini bilemezsiniz.
Ben öyle bir alıyorum ki hayatıma birini. Hep o özendiğim hayali yaşamak için sırf. Hep o duyguyu yeniden yeniden başka ellerde tatmin etmek için sırf. Kısacık bir an mutlu olmak için sırf. Bunu kendime defalarca anlatıp o huzuru anımsamak için sırf.
Babamın saçlarımı okşamadığı o zamanlar gibi. Bir kere karşısında ağlamama katlanamaması gibi. Bir pazar günü elimden tutup hiç gezmeye gitmememiz gibi. 18 yıl bana "seni seviyorum" demesini bekleyip sonunda ilk defa duyduğumda nefessiz kalana kadar ağlamam gibi.
Bana kimse aynı evin içerisinde ayrı yaşamanın hissiyatını anlatmasın, bilen varsa benim için de yaksın.
Kelimelerim eksik ise siz tamamlayın, çok yorgunum artık.
Yine de dün gece birine daha elveda dedim. Dün gece bu metni hiç okumayacak olan birine herkes gibi olduğunu söyledim. Yalan değil.
Sırf babama benziyor diye sevebilirim sanmıştım, yine yanılmışım.
Ben babamı sevemiyorum, ben başka bir adamı sevemem.
Bunca zaman o kadar çok yalan söyledim ki, hayatıma girmiş erkeklere. Seviyorum sandılar. Oysa ben onlardan hep nefret ettim.
Beni hiç bilemeyecekler, beni anlamayacaklar.
Ben insanların söylediği kişi değilim ki, bu yüzden fedakarlıklar yapıyorum. Onlar ilgim artıyor sanıyorken ben onları sıradan hale getiriyorum.
Ben babamı affedemiyorum.
Ben gidenlere teşekkür ediyorum.
Kalmayacak olduklarını ispat ediyorlar.
Nasılsa "babamda hep yanımda kalır" yalanına inanıyordum, önemli değil yani.
Onlarsız olmazmış yapamazmışım gibi gelebilir. Çünkü bunu ben bu şekilde yansıtıyorum.
Kimse birinin arkasından neden bu kadar çok ağladığımı anlamıyor.
Anlayamazsınız zaten.
Benim yaramın sebebini, acımın ne kadar zaman önce benliğime yerleştiğini bilemezsiniz.
Ben öyle bir alıyorum ki hayatıma birini. Hep o özendiğim hayali yaşamak için sırf. Hep o duyguyu yeniden yeniden başka ellerde tatmin etmek için sırf. Kısacık bir an mutlu olmak için sırf. Bunu kendime defalarca anlatıp o huzuru anımsamak için sırf.
Babamın saçlarımı okşamadığı o zamanlar gibi. Bir kere karşısında ağlamama katlanamaması gibi. Bir pazar günü elimden tutup hiç gezmeye gitmememiz gibi. 18 yıl bana "seni seviyorum" demesini bekleyip sonunda ilk defa duyduğumda nefessiz kalana kadar ağlamam gibi.
Bana kimse aynı evin içerisinde ayrı yaşamanın hissiyatını anlatmasın, bilen varsa benim için de yaksın.
Kelimelerim eksik ise siz tamamlayın, çok yorgunum artık.
Yine de dün gece birine daha elveda dedim. Dün gece bu metni hiç okumayacak olan birine herkes gibi olduğunu söyledim. Yalan değil.
Sırf babama benziyor diye sevebilirim sanmıştım, yine yanılmışım.
Ben babamı sevemiyorum, ben başka bir adamı sevemem.
Bunca zaman o kadar çok yalan söyledim ki, hayatıma girmiş erkeklere. Seviyorum sandılar. Oysa ben onlardan hep nefret ettim.
Beni hiç bilemeyecekler, beni anlamayacaklar.
Ben insanların söylediği kişi değilim ki, bu yüzden fedakarlıklar yapıyorum. Onlar ilgim artıyor sanıyorken ben onları sıradan hale getiriyorum.
Ben babamı affedemiyorum.
Ben gidenlere teşekkür ediyorum.
Kalmayacak olduklarını ispat ediyorlar.
Nasılsa "babamda hep yanımda kalır" yalanına inanıyordum, önemli değil yani.
Yorumlar
Yorum Gönder