EŞİTSİZ

 O kadar uzağız ki sadelikten.

Ufacık bir temastan etkilenmekten, bir bakıştan utanmaktan, sesini duyunca ürpermekten, elini tutunca gülümsemekten.

O kadar mesafeliyiz ki aşka.

Bütünü harcamaya, yıkmaya, bağırtılara, hoşnutsuzluğa,  karmaşaya bitişik olmuşuz.

O kadar uzağız ki sessizliğe.

Son ses müziklerin, abartılı saçların, gölgeli göz makyajlarının, dantelli siyah çorapların adımıza konuşmasına izin veriyoruz.

O kadar uzağız ki ruh eşimize.

Yarımın güzelliğini, yalnızlığın gölgesini aydınlatmayı, gecenin sohbetini, dilimizin neşesini sevilmeye değer insan kalabalığına harcıyoruz.


Bir o kadar uzağız kendimize.

Bir o kadar merhametsiz yorumlara yakın.


"Sevgi anlaşmak değildir." diyen Teoman yanılıyor olmalı.

"Sevgi neydi? Emekti." diyen Asya yanılıyor olmalı.


Sevgi tanımlanmaya değer miydi? Bir kalıba sığar mıydı? Sevgi, aranınca bulunuyor, çaba harcadıkça mı önemseniyordu?


O kadar uzağız ruhlarımıza.

Benim sıkıştırılmış kelimelerimin ötesini hissedemeyen birkaç kişiyle,

Ki o kadar eşit sizinle değersizliğim. 



Yorumlar